11 Nisan 2010 Pazar

Serseri Mayınlar

Peki bir insan iki kişiyi aynı zamanda sevebilir mi?

Bazen...evet.

Çok az kişinin hazmedebileceği birşeydir bu, ancak çoğunun farkında olduğu...

Aynı kaşıktan yersiniz, aynı suyla yıkanırsınız, ve aynı çoçuğu paylaşırsınız. O mutsuzken aldığınız nefes dünyanın en pis şeyidir, ve gittiğiniz en güzel yer cehennem. Bütün gün biriktirdikleriniz ona anlattığınız an anlam kazanır ve içtiğiniz su ancak o zaman içinizi ferahlatır. En karanlık saatler kapı kapandığında başlar ve gece kavuştuğunuzda doğar gün sizin için.

Ama işte olur.

Tam da o şarkıyı mırıldarken olur.

"Gözlerinin içine.....başka hayal girmesin...."

Ne bir kaçıştır, ne de heyecan.

O denizden çıkarken yüzündeki tuzları hissedersiniz ve tenindeki üşüme hissini. Gözgöze gelmek istersiniz deli gibi, olmaz öyle şey diyip öte yana savurursunuz bedeninizi. En sonunda dayanamayıp serin suya bırakırsınız kendinizi, sevdiğiniz adamla şakalaşırken suda hissedersiniz diğerini. Bazen kendinizden korkarsınız, sus be kadın deyip, tekrarlarsınız aynı mısraları...

Ve ertesi gün kaçamazsınız yine. O kahrolası heyecan gelip sizi esir alır yeniden, ve ertesi gün de, sonraki gün de...

Ne büyük bir tutkudur ne de ele geçirme hevesi.

Varlığını hissetmenin çaresiz hafifliği.

Hiç yorum yok: